7 Mart 2014 Cuma

İFSAK %100 Kadın Proje Fotoğraf Gösterisi "EMPATİ"



İFSAK %100 Kadın Proje Fotoğraf Gösterisi "EMPATİ"
“%100 KADIN Projesi”, Sema Karlıova’ın proje yürütücülüğünde İFSAK üyelerinin hazırladığı fotoğraf gösterisi olan “EMPATİ” teması ile 8 Mart 2014 Cumartesi, Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde İFSAK’da…

Kadınlar doğuştan gelen empati yeteneği ile donatılmıştır. Hızlı yargılara varmaktan kaçınan, kendi davranış ve düşüncelerini analiz edebilen, kendisi ve karşısındaki için belli sınırlar oluşturabilen kadınlar, şiddetin olmadığı, emeğine değer verilen bir dünya temennisi ile sadece kadınlardan oluşan “EMPATİ” projesinde bir araya geldiler.
   
Bazen işinde, bazen evinde, bazen de direnişte,  bazen haftasonları çocuklarını, eşlerini ararken, bazen de parklarda bebekleriyle oynarken, bazen Aşura’da, bazen de pazarda, bazen ibadette bazen de eğlenirken görürüz kadınları. Onlar hayatın her zaman en orta noktasında eşduyumlarıyla adalet ve sevgi yolunda bir aradadırlar.
Bu proje önyargısız kadınlar tarafından, bir tutam fotoğraf ile oluşturulan fotoğraf gösterisi…

Proje Yürütücüsü: Sema KARLIOVA

Proje Asistanı: Elif KIZILKAYA
Katılımcılar:Arzu AYBAT YAŞAR, Bahar KALELİ, Buket ALTUĞ, Çiğdem KENDİR, Elif KIZILKAYA, Emine İLKİZ ÖLMEZ, Esra KORUR, Gülay DEYİM, Hülya ŞAMER, Işıl YAMAN KANYILMAZ, Meltem SUMELI, Meral GÜLER, Meral GÜZELKAN, Özlem GÜN BİNGÖL, Sedef SAYIN, Serpil ERSEVEN, Sevilay EŞ ŞENGÜL, Yasemin ATASOY, Yasemin YILDIRIM, Zeynep ÖZDEMİR
Tarih: 8 Mart  2014 Cumartesi 
Saat:  16:00
Yer: İfsak Nurettin Erkiliç  Gösteri Salonu

3 Aralık 2013 Salı

İMO YENİ SERGİ

İMO İstanbul Şubesi tarafından düzenlenen KARMA FOTOĞRAF SERGİSİ 10 Aralık 2013- 10 Ocak 2014 tarihleri arasında Şube Fuaye alanında gerçekleştirilecektir.

Danışman: Serdar ERCAN
Fotoğraflar: İleri Fotoğraf Tekniği Kursu Katılımcıları ( Abdullah Pekince , Ahmet Özışık, İsmail Şahin, Funda Arslan, Mehmet Yetkiner, Muhittin Tarhan, Muhsin Selimoğlu, Osman Üneş, Rezan Duran, Sema Dülger, Tuncay Gün, Ülkü Özer,Yunus ...Emre Kaya)
Açılış: 10 Aralık 2013 Salı
Saat : 19.30
Yer: TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi
Fuaye Alanı 3.Kat -Karaköy
 
 

22 Ekim 2013 Salı

AVUSTRALYA'DA RAMAZAN SERGİSİ

Avustralya'da bulunan Liverpool City Library, düzenlediği Ramazan konulu fotoğraf sergisinde benim de Ramazan Davulcusu temalı bir fotoğrafımı kullandı.












Sergi Temmuz ayı içerisinde kütüphanenin sergi salonunda açıldı ve halen devam ediyor.

http://mylibrary.liverpool.nsw.gov.au/exhibition.php

8 Mart 2013 Cuma

Canon'dan Bir Devrim... 35 mm. Full-Frame CMOS Sensör


Canon develops 35 mm full-frame CMOS sensor for video capture


  • The newly developed 35 mm full-frame
    CMOS sensor for video use

  • Prototype camera incorporating the newly
    developed 35 mm full-frame CMOS sensor
TOKYO, March 4, 2013—Canon Inc. announced today that the company has successfully developed a high-sensitivity 35 mm full-frame CMOS sensor exclusively for video recording. Delivering high-sensitivity, low-noise imaging performance, the new Canon 35 mm CMOS sensor*1 enables the capture of Full HD video even in exceptionally low-light environments.
The newly developed CMOS sensor features pixels measuring 19 microns square in size, which is more than 7.5-times the surface area of the pixels on the CMOS sensor incorporated in Canon's top-of-the-line EOS-1D X and other digital SLR cameras. In addition, the sensor's pixels and readout circuitry employ new technologies that reduce noise, which tends to increase as pixel size increases. Thanks to these technologies, the sensor facilitates the shooting of clearly visible video images even in dimly lit environments with as little as 0.03 lux of illumination, or approximately the brightness of a crescent moon—a level of brightness in which it is difficult for the naked eye to perceive objects. When recording video of astral bodies, while an electron-multiplying CCD,*2 which realizes approximately the same level of perception as the naked eye, can capture magnitude-6 stars, Canon's newly developed CMOS sensor is capable of recording faint stars with a magnitude of 8.5 and above.*3
Using a prototype camera employing the newly developed sensor, Canon successfully captured a wide range of test video,*4 such as footage recorded in a room illuminated only by the light from burning incense sticks (approximately 0.05–0.01 lux) and video of the Geminid meteor shower. The company is looking to such future applications for the new sensor as astronomical and natural observation, support for medical research, and use in surveillance and security equipment. Through the further development of innovative CMOS sensors, Canon aims to expand the world of new imaging expression.
Canon Marketing Japan Inc. will be exhibiting a prototype camera that incorporates the newly developed 35 mm full-frame CMOS sensor and sample footage captured with the camera at SECURITY SHOW 2013 (www.shopbiz.jp/en/ss/), which will be held from Tuesday, March 5, to Friday, March 8, at the Tokyo International Exhibition Center in Tokyo, Japan.
*1
An imaging element (aspect ratio: 16:9) that supports the largest image circle size possible when shooting with a Canon EF lens.
*2
A CCD sensor with a readout mechanism that multiplies electrons after being converted from light. Applications include nighttime surveillance and the capture of astral bodies and nighttime nature scenes.
*3
The brightness of a star decreases 2.5-times with each 1 magnitude increase.
*4
Recording of test video footage was made possible through cooperation from ZERO Corporation. 
Kaynak: http://www.canon.com

15 Ağustos 2012 Çarşamba

Canon 650D'nin Sorunu Büyüyor

Canon 650D'nin Sorunu Büyüyor

Canon'un kısa bir süre önce duyurdu yeni dijital SLR modeli 650D'de ortaya çıkan alerji sorunu giderek büyüyor. Firma ikinci bir duyuru ile problem yaşayan kullanıcıları uyardı.

15/08/2012 09:44
Temmuz ayının başında haberini yaptığımız ve 650D'de (ABD'de Rebel T4i ismiyle satılıyor) ortaya çıkan alerji sorunu giderek büyüyor. İkinci kez bir açıklama yapan Canon, 650D modelinde bulunan bazı kauçuk malzemelerin zamanla beyazlayabileceğini ve alerji yapabileceğini yeniledi.
Tüm dünya çapında geçerli olan duyuru ile birlikte olaydan etkilenen fotoğraf makinelerinin seri numalarını kontrol edilebileceği bir sitenin linkini de veren firma ürünleri tamir edilmek üzere geri çağırıyor.
Fotoğraf makinenizin seri numarasının altıncı rakamı 2 ya da daha büyükse bu sorundan etkilenilmediği anlamına geliyor. Eğer burada 1 rakamını görüyorsunuz cihazı servise götürmeniz gerekiyor. Sorun yaşanan fotoğraf makinelerinin 31 Mayıs - 27 Temmuz arasında üretilen cihazlar olduğu da açıklamada belirtiliyor.
Ülkemizde resmi olarak da satılan 650D modellerinde bu sorunun olup olmadığı bilinmiyor. Türkiye'deki Canon temsilcisi Canon Eurasia resmi kanallardan satılan ürünlerde bu tip bir sorun oluştuğunda tamir garantisi veriyor. Ancak yurtdışından getirilen ve spot olarak tabir edilen ürünlerde bu sıkıntı yaşanabilir. bu yüzden Canon'un resmi sitesindeki bulunan sayfadan elinizdeki ürünün seri numarasını kontrol ettirmenizi öneriyoruz.
http://www.usa.canon.com/cusa/support/consumer?pageKeyCode=prdAdvDetail&docId=0901e024805ba6ce
Yazan: Özgür Çetin
SDN - ShiftDelete.Net

5 Temmuz 2012 Perşembe

Risale-i Fotografya

“…mezkûr kâğıt kuruduktan sonra, albüminli tarafını camın kollodionlu tarafına kapayıp, şasi pozitif derûnuna vaz’ ile ziya-ı şemsin üzerine amuden tesir edeceği bir mahale koyarak albumin üzerinde bulunan nitrate d’argent siyahlanıp, güvercin göğsü rengi kesb oldukta ziyadan ahz etmelidir ”

Yukarıda yazanlar size neyi ifade ediyor ? Merak ediyorsanız buyrun yazımızı okuyalım;


XIX. Yüzyıl bir icatlar yüzyılıdır. Daha önceki yüzyıllarda yapılan bilimsel çalışmalar, bu yüzyılda meyvelerini vermeye başlamış ve bilimin insan gereksinmelerine uygulanmasıyla, hayretler uyandıran teknik gelişmeler meydana gelmiştir. Örneğin, telgraf ve telefon ilk akla gelenlerdir. Ayrıca elektriğin aydınlanmada kullanılmaya başlanması da bu yüzyıla rastlar. İlk buharlı makine ve tren XIX. yüzyıl başında kullanılmıştır. Fonograf, gramofon, sinematograf yine bu yüzyılın buluşlarıdır.

Bütün bu buluşlar gibi, çığır açıcı diğer bir buluş da fotoğraftır.
Fotoğraf üzerine yapılan çalışmaları Aristo’ya kadar götürmek mümkünse de, gerçek anlamda fotoğrafın icadı, fotoğraf kimyası üzerine yapılan çalışmaların gelişmesiyle mümkün olmuştur.

Joseph Nicéphore Niépce’e gelinceye kadar, ışığın gümüş tozları üzerindeki etkisi biliniyordu. Ancak Niépce, dünyanın fotoğraf makinesiyle elde edilen ilk kalıcı görüntüsünü sağlamayı başardı. Oda penceresinden dışarısını görüntülediği fotoğrafın çekimi yaklaşık sekiz saat sürmüştü (1).
Niépce’in çalışmalarını yakından takip eden Louis Jacques Mendé Daguerre onunla bir ortaklık kurdu ve iki araştırmacı birlikte çalışmaya başladılar. Daguerre gümüş iyodürün ışığa duyarlılığı ile ilgileniyordu.

1833’te ortağının ölümünden sonra Daguerreotype adıyla anılan yöntemi buldu (kendi yaptığı fotoğraf makinesine de bu ad verilmiştir).
Daguerre’in bu yöntemi 1839 yılında Fransız hükümeti tarafından satın alındı. Bu buluş kısa sürede, bütün Avrupa’da olduğu gibi İstanbul’da da duyuldu. 18 Kasım 1839 (19 Şaban 1255) tarihli Takvim-i Vakâyi gazetesi Daguerreotype’in icadını haber veriyordu (2). Kısa bir süre sonra Avrupalı fotoğrafçılar İstanbul’a gelerek çalışmaya başladılar. Daha sonra ilk fotoğraf stüdyoları açılmaya başladı.

Fotoğraf, icadından kısa bir süre sonra yurdumuza girmesine karşın, fotoğrafla ilgili eğitici yayınlar için bir süre daha beklemek gerekecektir.
Dünya basın tarihinde ilk eğitici fotoğraf yayını, 1839 yılında Daguerre’in otuz baskı yapan ve bütün Avrupa dillerine çevrilen, New York’da da yayınlanan cep kitabıdır. Bu kitap, 15 Ağustos 1841 (26 Cemazıyelâhir 1256) tarihli Ceride-i Havâdis gazetesinde çıkan habere göre, yayınlanışından iki yıl sonra Türkçeye çevrilmiştir. Ancak, bugüne kadar bu çevirinin izine rastlanmamıştır(3).

Yurdumuzda, fotoğraf konusunda yayınlanan ilk kitap Torosyan’ın Risale-i Fotografya’sıdır. 1866 yılında basılan bu kitap Türkçe olmasına karşın Ermeni alfabesiyle kaleme alınmıştır (4).

Arap harfli Osmanlı alfabesiyle basılan ilk kitap ise Yüzbaşı Hüsnü Bey’in Risale-i Fotografya’sıdır. Yazımıza da konu olan bu kitap 1872 yılında basılmıştır.

Kitabın yazarı Yüzbaşı Hüsnü, Mühendishane-i Berri-i Humâyun mezunlarından olup, İstanbul Langalı ve ressam olması dışında hakkında bir bilgi yoktur.

Kırk sekiz sayfalık bu kitap bir önsöz ve dört bölümden oluşmaktadır. Ayrıca, her bölüm de kendi içinde alt bölümlere ayrılmaktadır.

Yazar, kitabın önsözünde, adet olduğu üzere devrin padişahına (Abdülaziz) şükranlarını sunduktan sonra, Paris, Münih ve Belçika’da fotoğraf, fotolitografi, fotoçinkografi ve galvaniplasti yöntemleri üzerine öğrenim gördüğünü ve bu bilgilerin başkalarına da aktarılabilmesi için bu risaleyi kaleme aldığını anlatmaktadır.

Kitabın birinci bölümü fotoğraf üzerinedir. Bu bölümde görüntünün cam levha üzerine alınması, sonra bunun banyosu ve negatifin elde edilmesi ve görüntünün kağıt üzerine aktarılması anlatılmaktadır.

Bugün kullandığımız selüloit filmler henüz ortaya çıkmadığı için, o zamanlar cam veya kristal levhalar kullanılıyordu. Hazırlanan emülsiyon bu levhalar üzerine sürülmekteydi.

XIX. yüzyılda fotoğrafçılar, fotoğraf kartlarını da kendileri hazırlıyorlardı. Yazarımız bu konu üzerinde de durur ve kart üzerine sürülecek duyarkat için 100 santimetreküp yağmur suyu ile 10-15 gram gümüş nitrat’ın karıştırılıp kart üzerine sürülmesini salık verir.

Daha sonraki işlemleri ise yazar şöyle anlatmaktadır:

“…mezkûr (sözü edilen) kâğıt kuruduktan sonra, albüminli tarafını camın kollodionlu tarafına kapayıp, şasi pozitif derûnuna vaz’ ile (uygulamakla) ziya-ı şemsin (güneş ışığının) üzerine amuden (dik olarak) tesir edeceği bir mahale koyarak albumin üzerinde bulunan nitrate d’argent (gümüş nitrat) siyahlanıp, güvercin göğsü rengi kesb oldukta ziyadan ahz etmelidir (alınmalıdır)” (5). Bundan sonra kart tesbit banyosunda on iki saat bekletilir.

Kitabın ikinci bölümü fotolitografya üzerinedir. Fotolitografya, bir fotoğrafı taş levha üzerine aktarıp, taş baskısı ile çoğaltılması yöntemidir.
Üçüncü kısımda anlatılan Fotoçinkografi ise, aynı yöntemin taş yerine çinko levha ile yapılan şeklidir. Her iki yöntem de burada anlatılamayacak şekilde uzun ve karmaşık işlemlerden oluşmuştur.

Dördüncü bölümde fotogalvaniplasti yöntemi anlatılmaktadır. Bu yöntem “resim ve yazıları fotograf ile bil-ahz (alarak), elektrik vasıtasıyla bakır üzerine hak etmek” (6) ten ibarettir.

Yazar bu yöntemi şu şekilde özetlemektedir:

“…buna dair olan ameliyat üç kısım olup, birincisi, resmi chambre noir (karanlık oda) vasıtasıyla almak,

İkincisi, resm-i me’huzun (alınmış olan resmin) üzerinde jelatin vasıtasıyla kabartma yapmak,

Üçüncüsü dahi, kabartmaları yapılmış resmi madenledikten sonra galvaniplasti ile mahkuk (kazınmış) bir levha hâsıl edip, ondan lâyuad ve lâyuhsa (sayısız) resim tâb etmektir” (7).

Daha sonra bu adımlar ayrıntılarıyla anlatılmaktadır. Ayrıca yazar, galvaniplasti işlemi sırasında kullanılacak olan pillerin yapımı konusunda da bilgi vermektedir.

Foto-galvaniplasti konusu kitabın son bölümünü oluşturmaktadır. Yazar tüm bu bilgileri Avrupa’da bulunduğu sırada çeşitli fotoğraf kitaplarından tercüme ettiğini ve bundan böyle yılda bir kez bir kitap yayınlayacağını söyleyip sözü bitirmektedir. Ancak, Yüzbaşı Hüsnü’nün Risale-i Fotoğrafya dışında bir kitabına rastlanmamıştır.

Söz konusu kitabın en önemli yanı, fotoğrafla ilgili ilk Türkçe kitap olmasıdır (Torosyan’ın kitabını saymazsak). Ayrıca, fotoğraf gibi önemli bir konuda, Avrupa dillerindeki bilgilerin Türkçeye aktarılması ve konunun daha geniş kitlelere yayılması çabaları da önem taşımaktadır.

Tarık Yurtgezer

Dipnotlar:

AKDENİZ, Tanju, Fotoğraf Temel Eğitim Kursu Ders Notları, Ankara, 1990, s.2.

ÇİZGEN, Engin, Photography in the Ottoman Empire (1839-1919), İstanbul, 1987, s.21.

AK, Seyit Ali, Türkçe Fotoğraf Yayınları Kataloğu, İstanbul, 1982, s18-19.
ÇİZGEN, E, A.g.e., s.180.

Yüzbaşı Hüsnü, Risale-i Fotoğrafya, Cerîde-i Askeriyye matbaası, İstanbul, 1279 (1872), s.15.

A.g.e., s.31.

A.g.e., s.32.

Fotoğrafya'nın 3. sayısından alınmıştır.


 

27 Haziran 2012 Çarşamba

İMO Kıyıköy Fotoğraf Gezisi






Geçtiğimiz pazar günü İMO Fotoğraf Grubu ile Kıyıköy gezisi düzenledik.
Çok keyifli bir gezi gerçekleşti.
Tavsiyem yaz dönemi Kıyıköy'e fotoğraf amaçlı gezilerden kaçınmanız. Çünkü yaz dönemi deniz için gelen insanlar Kıyıköy'ü gerçekten dayanılmaz hale getirmiş durumda:)